Ne o bilog, bakıyorum da iyice ipe un sermişsin, bir adam sendeeecilik, bir vurdumduymazlık, bir yayılma, bir yayma! Töbe haşa! Bu ne hal! He bu ne hal diye sormazlar mı adama? Sorarlar tabi! Ben soruyorum mesela kendime! Bu ne yayma diye!
Baya bir olmuş yani yazmayalı! Ama işler güçler, koşturma, o bu şu, biz siz onlar derken yazamadım yani. Ha dizilerimden ayrı kalmadım, orası ayrı! Tv benim canım la canım! Nassıl kalayım ayrı.
Neler oldu peki bu zaman içinde şöyle bir bakalım bence ahali:
Fatmagül: Vural Allah belanı verdi diyebilir miyim? Bence diyebilirim. Kafayı taşa vurup pekmezi akıttın ya, ne diyeyim sana ben! Yalnız Fatmoş, Kerim'i götürürlerken bir tutuştun itiraf et, hoşlanıyorsun adamdan. Boylu poslu güzel çocuk şimdi allah var yani. Neyse az kaldı bakalım napıcaklar, ama bilin ki içim içimi yemekte nolucak la bunlara diye.
Öyle Bir Geçer Zaman ki: Ali Kaptan sana diyecek lafım yok! Sen insan değilsin biliyorsun bunu di mi? Vurdun balıkçıyı, seni de anan vurdu bakalım napıcaksınız düdükler. İçimi hafiften bir baymaya başladınız yalnız haberiniz olsun yani.
Behzat Ç. : Arkadaşım o nasıl bir sezon finali! O nasıl senaryo! Naaptınız arkadaşım, 2 gün kendime gelemedim lan! Şule sen insan evladı diilsin lan! Sevdik bağrımıza bastık ama senin yaptığın iş mi lan bu! Tüküreyim sıfatı mavi kafa! Bu arada Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm'e az kaldı millet.
Leyla ile Mecnun: Sezon finali boğazımda düğümler bıraktı. Beni mafettin be İsmail! Neden gittin be Leylaa! Yeni sezon başlayana kadar Trt sağolsın 1. sezonu tekrardan verdi, bir de tatilleri öyle uzun sürmedi ya, mutluyum bilog. Başladı yani 2. sezon. Sözlükte aman yea çok abartılıyor, eski havası yok dense de Burak Aksak sen çok yaşa! Canımsın!
Muhteşem Yüzyıl: Bu mu lan muhteşem sezon finali! Elimde bir kase lokum ağlarım da ağlarım! Ürrem bakalım napıcaksın! Yalnız Pargalı sen ne çakalmışsın, çakall yaban çakalı demek istityorum sana İsmail Abi tonlamasıyla. Ama cicikom senin kafa gidicek 2.sezonda haberin ols. Bu arada diziye Malkoçoğlu olarak Burak Özçivit dahil olmuş! Altaylardan gelen yiğit de ben olacağım, müjdesini vereyim dedim. He bir de Mehmet Günsur gelecekmiş diye duydum ama söylenti de olabilir, gelsin diyorum kendisine buradan.
Küçük Sırlar: Dizi halaa devam ediyor bildiğiniz üzere ama finale az kaldı, sezon finali yapmayacaklar dizi bitecek. Zaten çoğu oyuncu başka diziye transfer oldu bile. Gonca Vuslateri Yerden Yüksek'te, Burak Özçivit Muhteşem Yüzyıl'da, Arzu'yu oynayan güzel ama sürekli bağıran abla Fox Tv'de yeni başlayan Zehirli Sarmaşık'ta. Sanırsam Meriç rolündeki minnoş da Muhteşem Yüzyıl'a geçmiş ama emin değilim. Sinem Kobal da oyunculuğu bıraktığını açıklamış he bu arada. Seksi ve sarhoş rolünü çok iyi yapıyordu oysa. Sanırsam bu hafta bitecek dizi. Hele bir bitsin yazarım yorumlarımı.
Yeni sezon başlamak üzere az kaldı. Yaz ekranları için yeni diziler de kondu. Bazılarını seyrettim. O da bir sonraki postun konusu olsun. Destan yazmayayım da baymayın di mi canlarım. Hadi öptm, kib, bye.
Muhteşem Yüzyıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Muhteşem Yüzyıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
18 Ağustos 2011 Perşembe
23 Şubat 2011 Çarşamba
Ürrem Kürkü Gelmiştir! Zehirli Olabilür!
Yine bir gülnihalll aldı bu göynlümüüüüü. Selam bilog! Selam ahali! Marşal Osmanlı Renklerinin sunduğu Ürrem ve samur kürkü ile yine seninleyim. Ürrem sana diyecek laflarım var, geç hele otur şöyle. Ben başlayayım! Ürremciğim bir kere o sesi kıs! Atarlanma, sesin de bet zaten! Her hafta kulaklarım tırmalanıyor! Pargalı rüyasında bile Rodos'u görüyor, ben de hazırlık sınıfındayken fazla çalışmaktan ingilizce konuşurdum. Çok çalışmaktan sürmenaj olucaksın Pargalı bebeğim korkuyorum! Ara ver biraz, Sülüman'ı örnek al, halvete gir! "Pala ne yaptı ki emekliye ayrıldı" ben söyleyeyim hemmen, oğluna Ürrem'i ayarlamaya çalıştılar cicikom, sence de geçerli bir sebep değil mi? Kafasının gitmediğine şükretsin bence.
"Haliç tersanesi kar yağmur demeden çalışıyor" İstanbul Belediyesi çalışıyor Hünkarım evet, o zamanlardan beri tıkır tıkır. Marmarayı açın yalnız, trafik çekilecek dert değil - çaktırmadan sosyal içerikli mesajımı da veririm. Papacığım şahane Türkçe konuşuyorsun bu arada, benden iyisin yani. Ürremciğim görmemişin bir kürkü olmuş, sabah akşam giyer olmuş! O kürkü çıkartsan artık, kokacaksın! "Her yerde giyeceksin" anladık bağırma da! "Oğlumla el öpmeye geldik" lan sen geçen hafta doğurmadın mı? Ne çabuk büyüdü de el öpüyor!
Bütün hanedan kürklü geziyor, hanedan olmak da zor iş sanırım blog! Sabah kalktın kürkü giy, akşam yemeğe giy! Ürrem Mahidevran'ın kürkü senin kürkünden daha güzel ama hea! Sülüman Kapalı Çarşı'dan mı aldı aceba seninkini? Valide Sultan da pek eli açıkmış, bir sonraki doğuma kaşıkçı elmasını verecek herhalde! Ürrem sen ne zamandan beri Hatice'yle kankasın? Ne samanaltından su yürütensin ya! Korkuyorum elin buraya da uzanacak. Pargalı canım, ruhum, hayatımın baharı o kelebeği bana tak! Tak bana kelebenk! Çok zevkli adammışsın, padişah kardeşine hediye almak zordur hea! Beğenmez filan! Kestirir kafayı! "Gülnihallll seni seçti seni" Pikaçu seni! Halvet var koşun! Seferberlik olağanüstü hal ilan edilsin! Ulan bir kere de edilsin ya! Ne bileyim mehter marşı filan çalınsın! 15. yüzyılda sarayda içten yanmalı mumlar olması da ayrı bir güzelleme! Günümüzden esinlenilmiş, zamanda yolculuk yapılmış kessin! Ürrem Gülnihal o evet, o hain Gülnihal! Hain düşman al sana bombe diyerekten, atıl kurt misali taaruz emri veriyorum! Saldır! Yardır! Sarayda herkese kürk veriyorlar lan bilog! Gülnihal de kürklendi! Sanırım salı pazarından alınmış ama kürkü! Samur diye kakalamışlar! Ürremciğim sen daha da mı kilo aldın? "Bana bunu nasıl yaptın" eee öööö detaylarıyla açıklamamı mı istiyorsun Ürrem? Dakkası dakkasına, en ince detayına kadar?
Ürremciğim bakıyorum da "alma oğlumu" diye diz çöker oldun? Sen? Diz çökmek? Ne ayak kız? Tırstın bakıyorum, aferim böyle yola gelcen işte! Bilog herkes birilerine hedaye verip duruyor, ne iş la? Ben de gitsem kaynasam araya, bana da verirler mi aceba? Ürroş, bilenziği de kaptın! Kürkler, bilenzigler, kolyeler hadi yine iyisin! Hatice Sultan'ın pelerini de elf pelerini gibi he? Legolas çıkacak bir yerden diye yüreğim güm güm izliyorum! Ürremciğim ayna sır zehir sen ne kadınsın ya! Yemin ediyorum korkmaya başladım senden, haftaya yazmadıysam bilin ki benim kafa gitti! Töbe haşa! Ala! "Gece çıkan yıldızları, sallanan ayı öğret" Mustafaa astrolog mı olcan yavrum? Sen padişah olcan bırak ayı yıldızı? Pargalı kelebengi taktı, gülü koparıp verdi, sembolizmin dibine vurduk hey hat! Koşun halvet var diyeceğiz yakında sanırsam, inşallah amin! Vermesinler Hatice'mi Kavuklu Alim'e! "Bugün ne öğrendin" "Hep ezber hep ezber" değil mi be Mustaaa bir top oyna, yıldızları öğren yok şu çoccuğa! Şehzade olmak da zor işmiş bea! Yok Rodos'a çalış, yok dış politakalar, yok sefer nasıl olur, nasıl kılıç kuşanılır, zor işler bunlar! Ürremciğim aynan da var, tam cadı oldun artık, bir sonraki bölümde Pammuk Prenses'i izleyeceğiz sanırsam. Saraya kar da yağıyor, içimizin yangını ancak karla sönüyor, al bir sembolizm daha!
Gülnihal sen de kürke sarıldın yattın, biraz sıcak olmaz mı kürkle yatmak? Yalnız makyaj bildiğin Carrie filmi olmuş! Carrie filmi ne la diyecek olursanız bir korku filmi vardı öyle, kanlar filan! Pargalı ve Hatice bildiğin titanik oldular, donarak ölecekler korkuyorum! "Zehir olabilir" olabilir mi, oha hala mı olasılıklarla yaşıyorsunuz, gayet zehir, bakim bence zehir! Hatice İbraam diye sayıklıyor, aşkk kokusu var, havada aşk kokusu var! "Düzeni bozanlar hemen saray dışına atılacak" yavrum Firdevs ya, koy artık ağırlığını! Kes ipini, sallandır Taksim'de bak bir daha oluyor mu? Bu ne laubalilik canım alla alla! "Benim kızım kötülük yapıyor" burayı rus aksanı ile okuyun, sen istiyor duj o zaman 50 dolar daha gibi! Ben de bu aksanla konuşacağım yakındır! Sen sus, ben dövdürecek seni! Al başladım bile! "Sen mi bebek Mehmet mi bebek" bilmem sana sormalı Sülüman? Ben yakından görmedim Ürrem'i, görsem bebbek gibi derim ama biraz karta kaçmış bebek sankim! "Uçarak git" oha emir büyük yerden, uç Daye! Uza! Firdevs Sultan da giydi kürkünü heh tamamdır! Yarından tezi yok bir kürk alacağım kendime bilog!
"Gülnihal nasıl bakmaya geldi beğn" çok iyi, harika, ben diyeyim Vincent sen de Frankenstein! Yavrum gitti yüzü! Ne diyeyim ki bilog, haftaya benim kafa kesin gider, boynu vurula emri çıkartmıştır bile Ürrem :( Mahidevran'la Ürrem'in her karşılaşmasında arkada çalan müzil bir diğer favorim, dırınırırndırındırırırın! Her an bir kapışma olacak gibi müssik! Ürremciğim Mahidevran sözü geçiyor senin sözün geçmiyoğr nolacak bu durum? "Süt anne mi bulsak" ben gönüllüyüm, gerçi ne bebem var ne sütüm ama olsun milupa mamayla gelirim! Yeter ki saraya gireyim nolur! "Ben Hasekiyim, Haseki Sultanım, saygılı olacaksın" ey yavrum Mahidevran ama karşındaki Ürrem, laf ebesi!
"Mustafa nasıl bir talebe" matematikten çakar, aklı fikri oyunda, hep kaytarma, hep oyun. Yıldızlar ay takmış kafaya aya gidicem de gidicem! Çalışması lazım! "Kahire, Şam, Hicaz da okudum" o zaman Boğaziçi yok tabi! Amerika Avropa yerine Kahire Şam! Yalnız Ürremciğim bakıyorum da beben süt anneye gidince tutuştun, sana çemkirme dedim ama ben! Ağlıyorsun, üzülüyorsun filan da umarım intikamın acı olmaz, bütün sarayı zehirlersin sen yoksa! Tıssss!
"Haliç tersanesi kar yağmur demeden çalışıyor" İstanbul Belediyesi çalışıyor Hünkarım evet, o zamanlardan beri tıkır tıkır. Marmarayı açın yalnız, trafik çekilecek dert değil - çaktırmadan sosyal içerikli mesajımı da veririm. Papacığım şahane Türkçe konuşuyorsun bu arada, benden iyisin yani. Ürremciğim görmemişin bir kürkü olmuş, sabah akşam giyer olmuş! O kürkü çıkartsan artık, kokacaksın! "Her yerde giyeceksin" anladık bağırma da! "Oğlumla el öpmeye geldik" lan sen geçen hafta doğurmadın mı? Ne çabuk büyüdü de el öpüyor!
Bütün hanedan kürklü geziyor, hanedan olmak da zor iş sanırım blog! Sabah kalktın kürkü giy, akşam yemeğe giy! Ürrem Mahidevran'ın kürkü senin kürkünden daha güzel ama hea! Sülüman Kapalı Çarşı'dan mı aldı aceba seninkini? Valide Sultan da pek eli açıkmış, bir sonraki doğuma kaşıkçı elmasını verecek herhalde! Ürrem sen ne zamandan beri Hatice'yle kankasın? Ne samanaltından su yürütensin ya! Korkuyorum elin buraya da uzanacak. Pargalı canım, ruhum, hayatımın baharı o kelebeği bana tak! Tak bana kelebenk! Çok zevkli adammışsın, padişah kardeşine hediye almak zordur hea! Beğenmez filan! Kestirir kafayı! "Gülnihallll seni seçti seni" Pikaçu seni! Halvet var koşun! Seferberlik olağanüstü hal ilan edilsin! Ulan bir kere de edilsin ya! Ne bileyim mehter marşı filan çalınsın! 15. yüzyılda sarayda içten yanmalı mumlar olması da ayrı bir güzelleme! Günümüzden esinlenilmiş, zamanda yolculuk yapılmış kessin! Ürrem Gülnihal o evet, o hain Gülnihal! Hain düşman al sana bombe diyerekten, atıl kurt misali taaruz emri veriyorum! Saldır! Yardır! Sarayda herkese kürk veriyorlar lan bilog! Gülnihal de kürklendi! Sanırım salı pazarından alınmış ama kürkü! Samur diye kakalamışlar! Ürremciğim sen daha da mı kilo aldın? "Bana bunu nasıl yaptın" eee öööö detaylarıyla açıklamamı mı istiyorsun Ürrem? Dakkası dakkasına, en ince detayına kadar?
Ürremciğim bakıyorum da "alma oğlumu" diye diz çöker oldun? Sen? Diz çökmek? Ne ayak kız? Tırstın bakıyorum, aferim böyle yola gelcen işte! Bilog herkes birilerine hedaye verip duruyor, ne iş la? Ben de gitsem kaynasam araya, bana da verirler mi aceba? Ürroş, bilenziği de kaptın! Kürkler, bilenzigler, kolyeler hadi yine iyisin! Hatice Sultan'ın pelerini de elf pelerini gibi he? Legolas çıkacak bir yerden diye yüreğim güm güm izliyorum! Ürremciğim ayna sır zehir sen ne kadınsın ya! Yemin ediyorum korkmaya başladım senden, haftaya yazmadıysam bilin ki benim kafa gitti! Töbe haşa! Ala! "Gece çıkan yıldızları, sallanan ayı öğret" Mustafaa astrolog mı olcan yavrum? Sen padişah olcan bırak ayı yıldızı? Pargalı kelebengi taktı, gülü koparıp verdi, sembolizmin dibine vurduk hey hat! Koşun halvet var diyeceğiz yakında sanırsam, inşallah amin! Vermesinler Hatice'mi Kavuklu Alim'e! "Bugün ne öğrendin" "Hep ezber hep ezber" değil mi be Mustaaa bir top oyna, yıldızları öğren yok şu çoccuğa! Şehzade olmak da zor işmiş bea! Yok Rodos'a çalış, yok dış politakalar, yok sefer nasıl olur, nasıl kılıç kuşanılır, zor işler bunlar! Ürremciğim aynan da var, tam cadı oldun artık, bir sonraki bölümde Pammuk Prenses'i izleyeceğiz sanırsam. Saraya kar da yağıyor, içimizin yangını ancak karla sönüyor, al bir sembolizm daha!
Gülnihal sen de kürke sarıldın yattın, biraz sıcak olmaz mı kürkle yatmak? Yalnız makyaj bildiğin Carrie filmi olmuş! Carrie filmi ne la diyecek olursanız bir korku filmi vardı öyle, kanlar filan! Pargalı ve Hatice bildiğin titanik oldular, donarak ölecekler korkuyorum! "Zehir olabilir" olabilir mi, oha hala mı olasılıklarla yaşıyorsunuz, gayet zehir, bakim bence zehir! Hatice İbraam diye sayıklıyor, aşkk kokusu var, havada aşk kokusu var! "Düzeni bozanlar hemen saray dışına atılacak" yavrum Firdevs ya, koy artık ağırlığını! Kes ipini, sallandır Taksim'de bak bir daha oluyor mu? Bu ne laubalilik canım alla alla! "Benim kızım kötülük yapıyor" burayı rus aksanı ile okuyun, sen istiyor duj o zaman 50 dolar daha gibi! Ben de bu aksanla konuşacağım yakındır! Sen sus, ben dövdürecek seni! Al başladım bile! "Sen mi bebek Mehmet mi bebek" bilmem sana sormalı Sülüman? Ben yakından görmedim Ürrem'i, görsem bebbek gibi derim ama biraz karta kaçmış bebek sankim! "Uçarak git" oha emir büyük yerden, uç Daye! Uza! Firdevs Sultan da giydi kürkünü heh tamamdır! Yarından tezi yok bir kürk alacağım kendime bilog!
"Gülnihal nasıl bakmaya geldi beğn" çok iyi, harika, ben diyeyim Vincent sen de Frankenstein! Yavrum gitti yüzü! Ne diyeyim ki bilog, haftaya benim kafa kesin gider, boynu vurula emri çıkartmıştır bile Ürrem :( Mahidevran'la Ürrem'in her karşılaşmasında arkada çalan müzil bir diğer favorim, dırınırırndırındırırırın! Her an bir kapışma olacak gibi müssik! Ürremciğim Mahidevran sözü geçiyor senin sözün geçmiyoğr nolacak bu durum? "Süt anne mi bulsak" ben gönüllüyüm, gerçi ne bebem var ne sütüm ama olsun milupa mamayla gelirim! Yeter ki saraya gireyim nolur! "Ben Hasekiyim, Haseki Sultanım, saygılı olacaksın" ey yavrum Mahidevran ama karşındaki Ürrem, laf ebesi!
"Mustafa nasıl bir talebe" matematikten çakar, aklı fikri oyunda, hep kaytarma, hep oyun. Yıldızlar ay takmış kafaya aya gidicem de gidicem! Çalışması lazım! "Kahire, Şam, Hicaz da okudum" o zaman Boğaziçi yok tabi! Amerika Avropa yerine Kahire Şam! Yalnız Ürremciğim bakıyorum da beben süt anneye gidince tutuştun, sana çemkirme dedim ama ben! Ağlıyorsun, üzülüyorsun filan da umarım intikamın acı olmaz, bütün sarayı zehirlersin sen yoksa! Tıssss!
16 Şubat 2011 Çarşamba
Koşun Ürrem Doğurdu
"Şehzade mi? Oğlan mı?" Ürrem hadi yine iyisin, oğlanı buldun. Gerçi kız olaydı sen onu oğlan yapardın bir şekilde ya neyse. Ama sen var ya sen Ürrem çok fena kadınsın hea! Pargalı bu uyarımı dikkate al, gerçi Gülnihal'i halvete sokaraktan yapmaya başladın bir atraksyonlar ama olmadı gene. Mahidevranım geçen hafta da dedim gene diyorum, bu Ürrem boğduracak Mustaayı, ondan dolaysı bana kulak ver. Gel birlik olalım Ürrem'i alt edelim Bugün Rus köle dediğin yarın yiyecek hepinizi, gel bana kulak ver. Ayrıca küçük Mustaayı dolduruşa getirme, sultan olcan filan diye, kandırma.
"Aslan parçasından bir aslan daha oldu" Aslan kıral evet Valide Sultanım. Kız olaydı naaparlardı merak ediyorum blog. O değil de kurban olayım şu Ürrem'e bir diksiyon bir bir şey, konuştukça sinirim hopluyor. Bebek taklidi yapan kızlar kadar sevimsizsin Ürrem, gel benim de kafayı kestir, nihoha zor ama biraz bebeem.
"Lokmalar altınlar dağıtılsın" dağıtın tabi, ben yeniçerileri çağırıp geliyorum şimdi, hep beraber kazan kaldıracağız. Pargalı sana hayranım, talibim sana bilesin. Pastacı Nejdet'ken de sevdim hala da seviyorum, duy beni. "Hazırlanın halvet var" halvet var diyince bir numara var sanıyorum ama yok bir cacık, böyle bir seferberlik filan ilan edilsin diye bekliyorum ama yok olmuyor. Gülnihal korkma yavrum, Ürrem sana bir numara yapamaz. Amma korkuyorsun arkadaşım bu Ürrem'den, öf ne yani bu in mi cin mi? Korkmayın, cesur olun aslan parçaları. "Ben dün yalnızdım sen nerdeydin" halvetde ananı ninolay durumları vardı Ürremciğim ayıptır söylemesi.
Trt'nin de Nakş-idil Sultan dizisi varmış blog, merak ediyorum onu da seyredeceğim sanırım. Çünkü ziyadesi ile Ürrem'in iğrenç sesinden gına geldi, bildiğin das ayn nanyn yaaah şeklinde konuşuyor.
"Gözlerinde kin ve ateş var, o ateşle yakacak bizi" oha lan oha. Bu kadar mı korkuyorsunuz arkadaşım bu kadından. Ayarlarsınız üj bej adam kurarsınız tuzağı olur biter layn, ben mi öğreteceğim. Gözlerinden ateş çıkarıyor filan hea mutant bu, ejderha. Saçmalamayın, titreyin ve kendinize gelin lütfen, istirham ederim.
"Aklını seviyorum Pargalı" ben de seviyorum Sülüman, aşığım kendisine."Küçük köylü kızları gibi ağlama karşımda" yürü be Firdevs Sultan, oh be nihayet biri haddini bildirdi şu Ürrem'e. Yok bizi yiyecek, yok gözlerinden ateş çıkarıyor, daha neler la? Bu arada Sultan Sülümancığım beni de gönderebilirsin Rodos'a. Pargalıyla gideriz yani, gitmişken biraz da tatil yaparız iyi olur. Bu bölümde lohusa kelimesinin tarihi gelişimini de öğrendik, dizide sadece halvet ve entrika yok yani teşekkür ederiz senarist pampalar, sağolun varolun siz olmasınız lümpo lümpo gezeceğiz etrafta!
"Ayşe Hafsa Sultan'dan bebee bir çeyrek" o zamanlarda da varmış lan blog, gelinin anasından bir bilenzik şeyleri. Valide Sultan'dan torununa playstation 3! mesela yani olabilir. "Sen bu sarayda büyüyecek, padişah olacak, kral olacak, ben kraliçe" Ürremciğim kraliçe kralın karısıdır, anası değil bibeğim. Sen olsan olsan ana kraliçe olursun ki senden bir numara olmaz sadece çirkef çirkef bağırırsın.
"Rodos'a çalışıyorum" tabi önemli bitki örtüsü nasıl, iklimi yüzölçümü, dağlar kıyıya dik mi paralel mi? Bunlar önemli şeyler. "Şehzade bu mu?" he ya Mustaa bu, beğenmedin di mi? Yalnız arkadaşım çocuğa naaptıysanız babam bana küstü diyor başka da bir şey demiyor, içim parçalandı blog, valla üzüldüm yani. "Verin sancağa hemen gitsin, annesi de gitsin" bir nevi ananı da al git burdan bebe gibi bir şey oldu sanırsam bu. Mustaa ulu manitu yardımcın olsun. "Samur kürk hanedana mahsustur" imitasyon da olsa olur mu Sülüman. Bubam yıllar evvel Rusya'dan samur kalpak aldıydı gerçi bana ama ben kıyamıyorum hayvanlara ondan dolaysı giymiyorum. "Siz dün gece doğum yaparken Hünkarımız halvetteymiş" niye inanamadın Ürremciğim, Sülüman neden yapmasın, niye yani? Sen böyle çirkef çirkef bağırmaya devam edersen daha çok halvet olur. Bu Karolin'in Ürrem'in reenkarne biçimi olduğundan iyice şüphelenmeye başladım, ikisinde de aynı tonlama, aynı ses, aynı konuşma.
9 Şubat 2011 Çarşamba
3'e bölündüm: Ürrem, Canan ve Leyla
3'e bölündüm blog. Ürrem ve Şüphe dedim ama Şüphe yarın gece bizlere bye bye diyormuş, o nedenle bu gece yok. Ama Kutlu Ailesi'nin olmaması bir şeyi değiştirmiyor. Bu akşam Gamze Özçelik'in Canan'ı ve Onur Ünlü'nün yönettiği Leyla ile Mecnun var. Lafı kısa keserek hemmen detaylara geçiyorum, kısa kısa, hepsinden birazcık, özet geçiyorum pampalar.
Muhteşem Yüzyıl: "O son ayvayı yemeyecektik"
"Benim için her şeyi yapar mısın" sen söyle ben yaparım Mahidevran. Ukela hizmetçine gerenk yok, sen beni al yanına, 3 güne sarayı ele geçiririz. Lütfen düşün bunu. Ürrem, hele sen, iyi ki bir gebesin hea. "Şehzade anasıyım ben" ya kız olursa beben, he bunu düşündün mü hiç, ilk bebem ya kız olursa diye.Green box'lı animasyonlar, saldırın yeniçeriler, kan damlayan kılıçlar gözümden kaçmadı. Her şey bir yana Pargalı'ya diyeceğim yok. Miğferine kurban sana bişi olmasın! "Kafir düşman yenildi" hain düşman al sana bombe! Sülüman zaferden zafere koşsun, Ürrem atlas ipeklerden kaftanlar diktirsin, ud dersi alsın, hayat sana güzel be Ürrem. Ama bir Türkçe dersi ya, aynı Karolin, bildiğin uyuz oluyorum. Budin Sarayı'nda simultane çeviri, hayat güzel bea, valla ne desem boş yani. Türkçe konuşan Vatikan'lılar hala aklımda şimdi de bu. Ürrem'in karnının ultra hızlı büyümesi de ayrıca dikkatimi çekti blog. Ne çabuk büyüdü lan bunun karnı? Ama en şahanesi, Sülüman'ın saraya dönüp ailesine kavuşmasıydı, aslan parçam, ciğerparem. Yalnız Mahidevran'a ayıp oluyor Sülüman, Ürrem de Ürrem. "Güçlü erkek doğurcam" haydi bakalım Ürrem, kızı olursa sen yine de erkek yaparsın onu zaten. Mahidevran ağladıkça benim içim parçalanıyor blog, ağlatmayın Mahidevranı ağlatmayın. Ama sen de az değilsin Mahidevran, yüzüğü çaldın, Ürrem'i dövdün, zehiri yemeğine koydurdun da o sarayda çeşnicibaşı var lan onu nasıl ayarlıcaksın diyecektim de yapmışsın gene yapacağını valla pess. Ayva tatlısına ohh bol bol dök oldu canım evet. "Bak doğru dedin di mi sadece cırcır" hea ölümüne sıçalak olucak, öyle bir cırcır olucak ki ne var ne yok çıkacak. Hatice'yle Pargalı'nın buluşmaları, mektuplaşmaları çok fena be blog, ikisini de ayrı ayrı severim, yakışmışlar ama Pargalı benim olacaksın, o yanağındaki izini yirim. Mahidevran nasıl delirdi, bir sonraki bölümün adı bu olsun. "Sultanım siz iyi misiniz" iyiye benziyor mu kadın delirdi. "Oh tatlı ben çok seviyor" ye Ürrem ye hepsini ye, tek lokma kalmasın! "Ürrem noldu?" cırcır cırcır geçer. "Tatlı yiyordu birden gözleri kaydı" ayvayı yedi Sülüman Ürrem. "Leğen getirin" o zamanlar mide yıkanıyor muydu aceba blog bak merak ettim şimdi. "Yediğinden olmasın" ben de dedim o ayvayı yemeyecekti ama dinlemiyorlar beni Pargalı. Mahidevran yakalanınca kellen gider mi aceba be blog. Hasibe canım, sen de bir hemşehriye kanıyorsun be kızım, salak mısın? Bu bölümde zehirlenmeler, yastıkla boğmalar filan gözümden kaçmadı, tamam yavaş yavaş oluyor. Harem ağası Sümbül'e de kanım ısınıyor yavaştan blog. "Ben Haseki sultanım bunu kafandan çıkarma" ya cicim noldu, onun adı Mahidevran koskoca Haseki şehzade anası, bakalım ne cevap vereceksin? Pargalı kızmak sana yakışıyor be, kükre aslanım! Sıçtı Gülşah bez getir, dead man walking, arkadan gelen davullar da ayrı hava katmış hea! Yalnız Halit Ergenç heceleme artık ya, "s-e-n sak-la-san- da ben bi-li-yo-rum" yapma bunu artık nolur yae! Ürrem'in 9 canı var bunu da gördük blog. "Ben seni ballara kaymaklara katar yerim Ürrem" oh be aşka gel, birbirimizi yemeyelim, bal kaymak yiyelim o da olmadı pide yiyelim. "O kadından kurtulmamız lazım, yoksa o bizden kurtulacak" hea ne sandın, onun adı Ürrem, topunuzu kesicek, buna sen de dahilsin Pargalı, senin var kelle gidecek, bak başladı Ürrem "Nerdeydi o senin hayatını neden korumadı" diye fitneye fücüre. "Bıktım Gaye biliyor musun, eski saraydaki huzuru arıyorum" ya Firdevs Sultan, ne güzeldi di mi yalı! Saray entrikaları fazla ben diyorum da inandıramıyorum. Ben de özlüyorum çok, duştan yeni çıkmış Behlül'ü, tron tron öksüren Beşir'i, Bihter'i ve maşasını, Niyal'i ve ağlamalarını, Ednan ve bıyıklarını ben de özlüyorum çok. Neyse ki Fatmagül var, vicdan yapmış ağlayan Vural var, yoksa hiç çekilmez be Firdevs Sultan.
Canan: Peyami Safa'nın ölümsüz eseri diyoola ama bence The Bride
Peyami Safa'nın romanıymış Canan. Ben şahsen bilmiyordum. Bir Matmazel Noraliya değil, neyse. Canan köyde yaşayan küçcük bir kızın anasının bağrından koparılıp zengin evine verilmesiyle başlıyor. Canan'ın yapım şirketi Koliba Film ki kendisi aynı zamanda Türkan'ın da yapım şirketi. Neyse pampalar fazla detaya girmeden özet geçeceğim. Canancık anasının bağrından koparılıp zengin bir aileye veriliyor, İstanbul'a gidiyor. Zengin kürklü teyze "bundan sonra senin annen benim" fazla klişe ama olsun daha ilk bölüm. Bol flashbackle Canan'ın çocukluğunu, İstanbul'daki ailenin nasıl olduğunu ona nasıl davrandıklarını filan görüyoruz. Renknaz Anne beni benden aldı bunu da es geçemeyeceğim. Renknaz adı bile bir değişik lan, böyle bir afilli. Bunlar da çok zengin he, soyadları ile anıyorlar kendilerini. Ziyagil, Yöreoğlu gibi. Velhasıl Canancığımız, 18'lik çıtırkene tecavüze uğrar, Renknaz annesi evden atar, Canan da yıllar sonra İstanbul'a döner, intikammmm için. Özel uçağı ile gelir bu arada he. Öyle THY filan saçmalamayın cicişler, banal olmayın lütfen, adını da değiştirdiğini söyledim değil mi? Madame Bernar. Neyse efenim, Canan Canan karakterinin intikammmm intikammm diyerek İstanbul'a gelmesini, yıllar önce ona kötü davranan Karahan ailesinden intikamını almasını izleyeceğiz. Gene bir zenginlik, gene bir ihtişam bakalım nolcak blog! Güney Afrika'dan özel getirilen taşlar, samur kürkler, özel uçaklar, yatlar, katlar filan var yine. Köpüklü banyolarda şampanyalar, ultimate davetler de cabası. Basın bülteninde bu dizi tiryakilik yaratacak demiş, her halde her hafta Canann Canann diye inleyeceğiz. Uzun lafı kısası, The Bride Death list 5 çıkarmış, üzerinde samur kürkü, kırmızı ruju ve siyah saçlarıyla geri dönmüş, the bitch is back. Bana bu diziden iş çıkar, her hafta ara ara bakar yazarım artık.
Ah Muhsin'den Leyla ile Mecnun
Kızın adı Leyla, oğlanın adı Mecnun. Basın bülteninde yazanlar satırı satırına şu: "Aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelen iki bebek, hastanedeki yatak sayısının azlığından dolayı yan yana yatırılırlar. Ailelerinin “doğar doğmaz birbirlerini buldular” demesiyle, beşik kertmesi yapılan çift, isimlerini efsane âşıklar “Leyla ve Mecnun” dan alırlar…" Olay 25 yıl sonra beşik kertmelerinin görücüleri ile başlıyor. Leyla istemiyor Mecnun aşka düşüyor. Arabesk sahneler, enteresan kamera açıları, şahane müzikler var dizide. Hele Mecnun'un çöle düştüğü bir sahne var ki, tam Leyla'sına kavuşacakken kutup ayısına dönüşmesi filan evet canım diyorum. Asuman Dabak var dizi de bir de. Bilemiyorum değişik ama iş çıkar mı zaman belli edecek gibi gözüküyor be blog ama yine de Onur Ünlü'yü seviyorum.
Muhteşem Yüzyıl: "O son ayvayı yemeyecektik"
"Benim için her şeyi yapar mısın" sen söyle ben yaparım Mahidevran. Ukela hizmetçine gerenk yok, sen beni al yanına, 3 güne sarayı ele geçiririz. Lütfen düşün bunu. Ürrem, hele sen, iyi ki bir gebesin hea. "Şehzade anasıyım ben" ya kız olursa beben, he bunu düşündün mü hiç, ilk bebem ya kız olursa diye.Green box'lı animasyonlar, saldırın yeniçeriler, kan damlayan kılıçlar gözümden kaçmadı. Her şey bir yana Pargalı'ya diyeceğim yok. Miğferine kurban sana bişi olmasın! "Kafir düşman yenildi" hain düşman al sana bombe! Sülüman zaferden zafere koşsun, Ürrem atlas ipeklerden kaftanlar diktirsin, ud dersi alsın, hayat sana güzel be Ürrem. Ama bir Türkçe dersi ya, aynı Karolin, bildiğin uyuz oluyorum. Budin Sarayı'nda simultane çeviri, hayat güzel bea, valla ne desem boş yani. Türkçe konuşan Vatikan'lılar hala aklımda şimdi de bu. Ürrem'in karnının ultra hızlı büyümesi de ayrıca dikkatimi çekti blog. Ne çabuk büyüdü lan bunun karnı? Ama en şahanesi, Sülüman'ın saraya dönüp ailesine kavuşmasıydı, aslan parçam, ciğerparem. Yalnız Mahidevran'a ayıp oluyor Sülüman, Ürrem de Ürrem. "Güçlü erkek doğurcam" haydi bakalım Ürrem, kızı olursa sen yine de erkek yaparsın onu zaten. Mahidevran ağladıkça benim içim parçalanıyor blog, ağlatmayın Mahidevranı ağlatmayın. Ama sen de az değilsin Mahidevran, yüzüğü çaldın, Ürrem'i dövdün, zehiri yemeğine koydurdun da o sarayda çeşnicibaşı var lan onu nasıl ayarlıcaksın diyecektim de yapmışsın gene yapacağını valla pess. Ayva tatlısına ohh bol bol dök oldu canım evet. "Bak doğru dedin di mi sadece cırcır" hea ölümüne sıçalak olucak, öyle bir cırcır olucak ki ne var ne yok çıkacak. Hatice'yle Pargalı'nın buluşmaları, mektuplaşmaları çok fena be blog, ikisini de ayrı ayrı severim, yakışmışlar ama Pargalı benim olacaksın, o yanağındaki izini yirim. Mahidevran nasıl delirdi, bir sonraki bölümün adı bu olsun. "Sultanım siz iyi misiniz" iyiye benziyor mu kadın delirdi. "Oh tatlı ben çok seviyor" ye Ürrem ye hepsini ye, tek lokma kalmasın! "Ürrem noldu?" cırcır cırcır geçer. "Tatlı yiyordu birden gözleri kaydı" ayvayı yedi Sülüman Ürrem. "Leğen getirin" o zamanlar mide yıkanıyor muydu aceba blog bak merak ettim şimdi. "Yediğinden olmasın" ben de dedim o ayvayı yemeyecekti ama dinlemiyorlar beni Pargalı. Mahidevran yakalanınca kellen gider mi aceba be blog. Hasibe canım, sen de bir hemşehriye kanıyorsun be kızım, salak mısın? Bu bölümde zehirlenmeler, yastıkla boğmalar filan gözümden kaçmadı, tamam yavaş yavaş oluyor. Harem ağası Sümbül'e de kanım ısınıyor yavaştan blog. "Ben Haseki sultanım bunu kafandan çıkarma" ya cicim noldu, onun adı Mahidevran koskoca Haseki şehzade anası, bakalım ne cevap vereceksin? Pargalı kızmak sana yakışıyor be, kükre aslanım! Sıçtı Gülşah bez getir, dead man walking, arkadan gelen davullar da ayrı hava katmış hea! Yalnız Halit Ergenç heceleme artık ya, "s-e-n sak-la-san- da ben bi-li-yo-rum" yapma bunu artık nolur yae! Ürrem'in 9 canı var bunu da gördük blog. "Ben seni ballara kaymaklara katar yerim Ürrem" oh be aşka gel, birbirimizi yemeyelim, bal kaymak yiyelim o da olmadı pide yiyelim. "O kadından kurtulmamız lazım, yoksa o bizden kurtulacak" hea ne sandın, onun adı Ürrem, topunuzu kesicek, buna sen de dahilsin Pargalı, senin var kelle gidecek, bak başladı Ürrem "Nerdeydi o senin hayatını neden korumadı" diye fitneye fücüre. "Bıktım Gaye biliyor musun, eski saraydaki huzuru arıyorum" ya Firdevs Sultan, ne güzeldi di mi yalı! Saray entrikaları fazla ben diyorum da inandıramıyorum. Ben de özlüyorum çok, duştan yeni çıkmış Behlül'ü, tron tron öksüren Beşir'i, Bihter'i ve maşasını, Niyal'i ve ağlamalarını, Ednan ve bıyıklarını ben de özlüyorum çok. Neyse ki Fatmagül var, vicdan yapmış ağlayan Vural var, yoksa hiç çekilmez be Firdevs Sultan.
Canan: Peyami Safa'nın ölümsüz eseri diyoola ama bence The Bride
Peyami Safa'nın romanıymış Canan. Ben şahsen bilmiyordum. Bir Matmazel Noraliya değil, neyse. Canan köyde yaşayan küçcük bir kızın anasının bağrından koparılıp zengin evine verilmesiyle başlıyor. Canan'ın yapım şirketi Koliba Film ki kendisi aynı zamanda Türkan'ın da yapım şirketi. Neyse pampalar fazla detaya girmeden özet geçeceğim. Canancık anasının bağrından koparılıp zengin bir aileye veriliyor, İstanbul'a gidiyor. Zengin kürklü teyze "bundan sonra senin annen benim" fazla klişe ama olsun daha ilk bölüm. Bol flashbackle Canan'ın çocukluğunu, İstanbul'daki ailenin nasıl olduğunu ona nasıl davrandıklarını filan görüyoruz. Renknaz Anne beni benden aldı bunu da es geçemeyeceğim. Renknaz adı bile bir değişik lan, böyle bir afilli. Bunlar da çok zengin he, soyadları ile anıyorlar kendilerini. Ziyagil, Yöreoğlu gibi. Velhasıl Canancığımız, 18'lik çıtırkene tecavüze uğrar, Renknaz annesi evden atar, Canan da yıllar sonra İstanbul'a döner, intikammmm için. Özel uçağı ile gelir bu arada he. Öyle THY filan saçmalamayın cicişler, banal olmayın lütfen, adını da değiştirdiğini söyledim değil mi? Madame Bernar. Neyse efenim, Canan Canan karakterinin intikammmm intikammm diyerek İstanbul'a gelmesini, yıllar önce ona kötü davranan Karahan ailesinden intikamını almasını izleyeceğiz. Gene bir zenginlik, gene bir ihtişam bakalım nolcak blog! Güney Afrika'dan özel getirilen taşlar, samur kürkler, özel uçaklar, yatlar, katlar filan var yine. Köpüklü banyolarda şampanyalar, ultimate davetler de cabası. Basın bülteninde bu dizi tiryakilik yaratacak demiş, her halde her hafta Canann Canann diye inleyeceğiz. Uzun lafı kısası, The Bride Death list 5 çıkarmış, üzerinde samur kürkü, kırmızı ruju ve siyah saçlarıyla geri dönmüş, the bitch is back. Bana bu diziden iş çıkar, her hafta ara ara bakar yazarım artık.
Ah Muhsin'den Leyla ile Mecnun
Kızın adı Leyla, oğlanın adı Mecnun. Basın bülteninde yazanlar satırı satırına şu: "Aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelen iki bebek, hastanedeki yatak sayısının azlığından dolayı yan yana yatırılırlar. Ailelerinin “doğar doğmaz birbirlerini buldular” demesiyle, beşik kertmesi yapılan çift, isimlerini efsane âşıklar “Leyla ve Mecnun” dan alırlar…" Olay 25 yıl sonra beşik kertmelerinin görücüleri ile başlıyor. Leyla istemiyor Mecnun aşka düşüyor. Arabesk sahneler, enteresan kamera açıları, şahane müzikler var dizide. Hele Mecnun'un çöle düştüğü bir sahne var ki, tam Leyla'sına kavuşacakken kutup ayısına dönüşmesi filan evet canım diyorum. Asuman Dabak var dizi de bir de. Bilemiyorum değişik ama iş çıkar mı zaman belli edecek gibi gözüküyor be blog ama yine de Onur Ünlü'yü seviyorum.
10 bölümü bile göremeyen dizi : Şüphe
Kanal D'nin büyük bütçeli dizisi Şüphe 10 Şubat gecesi final bölümü ile bizlere bye bye öptüm şekerler diyormuş. Bazıları bu habere "oh iyi oldu, çok salaktı layn" dese de, dizi işi zordur canlarım. Öyle "oh eleştiriyoruz" dememe bakmayın. Senaryosu, tretmanı, öyküsü, cast seçimi, doğru yapım şirketi, piyasa tutunması derken karın ağrıları üstüne karın ağrıları çekersiniz. Biliyoz da öyle konuşuyoz yaa! Ha sen eleştirmiyor musun? Benim ki geyik, bu işin içinde biri olarak, azcık kafa dağıtıyorum, bakmayın bana!
Bu akşam Muhteşem Yüzyıl, yeni başlayan Canan ve Onur Ünlü'nün Leyla ile Mecnun'u ile karşınızdayım cicişler, beni özleyin minnoşlarım.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)